Bazen öyle paylaşımlara şahit oluyoruz ki, nasıl yani diyoruz. Sen misin
bunu yazan, paylaşan ya da bu düşünceyi savunan. Bak sennn oluyoruz.
Gerçek düşüncelerimizi paylaşmaktan, savunmaktan korkan bir toplum olduk.
Neden mi? Çıkar ilişkisi trend topik oldu bu hayatta. Aman aman bulaşmayalım.
Ne gerek var. Hep havlayan köpek ısırmaz muhabbeti var ya. Bazen de sessiz
kalmak en büyük cevap deriz. Görüyorum ki artık kimse kendi gerçeğinin farkında
değil.
Unutmayın ki;
Havlayan kopekte, havlamayan da ıssırır. Önemli olan ona nasıl
yaklaştığınızdır.
Sessiz kalmak bazen anlayana en büyük cevap olur, bazen de onu haklı kılar.
Bu sessizlik de esas sizin duruşunuzla alakalıdır.
Ben kimim ki. Buradan ahkam çekeyim birilerine. Sadece aklım, bilgim ve
inancım doğrultusunda bana verilen hayatı yaşamaya çalışıyorum.
Hafta sonu Serkan’la devlet işleri, siyaset, politika ne derseniz deyin
sohbet ediyorduk. “Serkan ben anlamıyorum artık.” dedim. Sen çok güzel
anlatıyorsun ama herkes farklı düşünebiliyor dediğimde demokrasi dedi. Düzen
dedi.
Düzene baktığımda gördüğüm menfaat ve çıkar ilişkilerinin beni rahatsız
ettiği yerde bu işe artık dur derim. Mantık bunun neresinde...Sosyal Medyada da
düzenin yansıması... Menfaat ve çıkar ilişkileri doğrultusunda beğeni ve yorum
yapma durumu. Açıklama yapma ihtiyacı hissetme durumu.
Pek tabi açıklama yap kardeşim de, sonra yaptığın açıklamayı neden silersin o
zaman. Bi zahmet sağlam dur. Gerçekte kimsiniz, kim olmanın peşindesiniz. Yada
kimin için neredesiniz…
Bu haftanın sözü bence;
Günün adamı olmaya çalışma, hakikatin adamı olmaya çalış. Çünkü gün
değişir, hakikat değişmez. // Mevlana
Senin Dünya’n ne kadar gerçek sen ne kadar yalansın. Bir düşün bakalım.
Güzelliklerle dolu bir hafta geçirmenizi dilerim.
0 yorum:
Yorum Gönder