Hayatı bilmem de, siz sever misiniz? Hiç hesapta yokken birden kendinizi
bir yerde bulursunuz. Oysa ki orada olmayı hayatınızın bir döneminde düşünmüşsünüzdür.
İşte öyle bir gündü benim için. Gönülden istemişim sözde değil yani. Nasip etti
Allah’ım hem de en doğru zamanda aklın ve mantığın bir olduğu, gönül gözüyle
görebileceğiniz bir zamanda.
Aslında durulmamıştı acılar, yanıyordu yürekler, ama tevekkül vardı. Aşk
vardı. İnanç vardı. Yaşananlara, insan hayatını hiçe sayanlara, rant uğruna
yaşananlara ve yaşatılanlara… Acıların içerisinde şimdi dik durma zamanı idi,
hepsi çocuklarına kenetlenerek şimdi savaşımızı onlar için vereceğiz diyen
anaların sesleri yükseliyordu.
Nerede mi?
SOMA’DA…
Ben eşimi severek evlendim. 8 aylık evliydik. 6 aylık hamileydim. Rabbim
eşimi benden daha çok sevmiş yanına aldı. Erken doğum yaptım oğlum Muhammed
için ayaktayım. Dik duracağım.
( Muhammed 40 günlük olmak üzere ve anne 25 yaşında ) D.Girgin
Sıcak kömür çıkan yerlerde fareler olur ablacım, eşim son zamanlarda
fareler bile yok dedi. Bizlere olumsuz olan bir şeyleri anlatmazlardı. Ama
şimdi biliyorum ki; benim eşimi, insanlarımızı farelerin bile girmediği,
yaşamlarını sürdüremedikleri bir yerde ölüme terk ettiler. E.Eşen
Patlama anından 12.5 saat sonra hayatta kalmayı başaran. hatta bu hayatta daha
görüp geçireceğimiz varmış diyen , kendi cenaze namazını kılan arkadaşlarım
gözümün önünden ve sesleri kulağımdan gitmiyor ablacım… K.Açar
3 çocuk annesi, karşısında öğrencileri görünce mutlu oluyor. En büyük
dileği çocuklarının büyüyüp birer meslek sahibi olmaları… Biri memur, biri doktor,
biri de öğretmen olmak istiyor çocukların. Çocuklar abla ve abileri ile
kaynaştıklarında... Anneden gelen sese kulak verin. Ben bu yardımı kabul edemem
sizler de okuyorsunuz sizin de ihtiyacınız var lütfen bana değil kendi
eğitimizin için kullanın dediğinde ise; H.Sevinç;
çocuklardan gelen ses “lütfen kabul edin ve bunu çocuklarınızın eğitimi
için kullanın. Onlar bizim kardeşlerimiz. Bizi mutlu edersiniz.”
Pes pes pes… Gurur duydum, kıvandım gözyaşlarımın her bir damlası hüzün ve
mutlulukla karıştı. Yaşam boyu unutamayacağım sözler duydum onlardan, yollarda
yürürken beraber sorguladık bazı şeyleri…
Daha neler, neler, neler yazsam sayfalar dolar taşar… Abartısız, net ve apaçık
ortada…
Emine Örnek Eğitim Kurumları öğrencileri bu facia olduğunda sessiz sedasız
okulda bir kermes düzenlerler ve kazandıkları parayı da Emine Hanım’a teslim
ederler. Emine hanım bu kermes komitesinde yer alan öğrencileri ile yola
koyulur. Haydi o zaman yürüyün gidelim yerinde görün bu yardımı da siz yapın
der.
Eğer izin alabilirsem bu komitede yer alan öğrenciler ile bu haberi yapıp
size sunmak isterim. Yetişmekte olan Türk
gençlerinin yaşadığı duygu ve hisler, ve bütün o anlarda dinmeyen göz yaşları, ben
bunlara birebir gözümle şahit oldum.
Bildiğim ve gördüğüm her şeyi sizinle paylaşmaktan ve çoğalmaktan gurur
duyarım. Bu gençler hayatı boyunca bugünü hiç
unutmayacak ... Hem arkadaşlarına hem de çocuklarına nesiller boyu anlatıp
duracaklar.
Ne demişler temiz toplum, temiz gelecek için eğitim şart.
Tebrik ederim Emine Örnek, tebrik ederim çocuklar… Sizlerle her yola varım…
Teşekkürler Özge, Tuba, Ayşegül, Hayati onlar, Soma’nın gizli kalmış
kahramanları... Sizin gibi insanların var olduğunu bilmek nasıl bir duygu
anlatmam.
0 yorum:
Yorum Gönder