Nefes Alamıyorum…. Boğuluyorum…

Sıla’nın şarkısında söylediği gibi hayat herkese hem iyi hem de kötü davranır. Ne yani oluruna mı bırakalım. Hayata zulüm mü edelim.  Kader mi tedbirsizlik mi? Herkes yazdı çizdi. Yorumlar, paylaşımlar aldı başını gitti.

Vay gidene…
Giden gittikten sonra bu acıya farkındalık ve ışık tutmak neden. Özelleştirme dediğimiz şeyin açılımını yapın bana…  İş kazası diyelim ve köşeye geçip oturalım mı?

Geçtiğimiz akşam bir programa takıldım ve mikrofon halkın elinde… Duyduklarımı duymaz olsaydım. Serkan’ı dürttüm hadi kalk gidelim belki bir şeyin ucundan tutarız diye. Sağ olsun her zaman mantıkla ve bilgiyle yaklaşır bana.

Gidelim hayatım ama göreceklerine hazır mısın. Gidelim ne yapabilirsin bir düşün. Bütün bu yapmak istediklerini gerçekleştirebileceğini düşünüyorsan şimdi atla arabaya dedi. Ve beni derinlere fırlattı.

İmkansızlığın içinde çırpınan ve kanatları ile uçamayan bir kuş geldi gözümün önüne. Televizyondan duyduklarımın her biri bir bıçak gibi saplandı yüreğime. Yüreğimi acıdı, yara aldı. Nefes alıp verirken boğulmak böyle bir şey miş dedim.

Para uğruna, rant uğruna, yapılmaz be dostlar böylesi. Bunun hesabını bırak burada vermeyi ahirette nasıl verecek bu simsarlar.

Kendimi bildim bileli ailem Allah’ın adını ağzına alan kişilerden korkma diye öğüt vermiştir. Ama şimdi Yaradan’ımın Allah’ımın arkasına sığınarak katakulli yapan insanlar bu alemde korkmuyorsanız. Biliyorsunuz hepimiz ölümlüyüz ve bunun hesabını vereceksiniz.

Bizim sizleri affetmek gibi bu durumuz söz konusu değil.

Sizi ALLAH affetsin.


Soma’da vefat eden değerli maden işçilerimize Allah’tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum.

CONVERSATION

0 yorum:

Yorum Gönder

YUKARI
ÇIK