Sürekli
bir neden, neden, neden...
Ve bir kadar
çok cevapsız soru kafanızda?
Ne olacak
bu PKK, Kürt Sorunu, Terör, Eğitim Sistemi, Kadına Şiddet, İşsizlik…
Cevabı
nerede, kimde bilinmez...
Sürekli
bu haberleri okur, duyar ve izleriz...
Dünya
hali mi demek lazım? Yok, o kadarda değil. Biz hala içimizde vicdan, merhamet
ve sevgi besleyen bir topluluğuz. Ben buna inanmak istiyorum.
Dünya
halinden, kendi halinize döndüğünüzde durum ne?
Güllük gülistanlık
mı, yoksa milletin derdi sizi mi geriyor?
Ya da
kendi tasalarınızdan bir an olsun kurtulmak için, kimler için tasalanmaya
başlıyorsunuz?
Evet;
O, Bu, Şu
Onu,
bunu, şunu bırakın da…
Toplum
olarak, bu toplumda bir birey olarak üstümüze düşen görevleri ne kadar yerine
getiriyoruz.
Örnek;
Geçtiğimiz yıl içtiğimiz sular ile ilgili Sayın Fatih Altaylı’nın bir yazısını
sizlerle paylaşmıştım. Bugünkü durum ne? Sağlık Bakanlığımızın incelemesi bir
yıl sürdü ya da daha kısa ya da daha fazla. Sonuç rezalet. İnsan sağlığı rant
meselesine alet oldu. Firmalar açıklandı. Açıklandı da ne oldu? Satışlar devam.
Yazık,
yazık, yazık ki ne yazık…
Yukarıda
yazdıklarıma bir bakın da düşünün şimdi?
Neden
tüketiyoruz?
Neden
hesap sormuyoruz?
Neden
bile bile tükettirdiler?
Neden
benim sevgili ülkem yıllar sonra ahanda bunlar uygun değil dedi?
Neden
halka arz edilecek bir ürün öncesinde denetlenmedi?
Kimler ne
kazandı bizler ne kaybediyoruz?
Son yorum
ve düşüncelerinizle sizleri baş başa bırakıyor ve bu haftalık ta benden bu
kadar diyorum.
0 yorum:
Yorum Gönder