Öncelikle
yazıma; “Ramazan ayının bereketi sofralarınıza, huzuru kalbinize, imanı
dualarınıza yansısın, RAMAZAN ayınız mübarek olsun!” diyerek başlamak istedim...
Geçen
hafta bahsetmiştim size okuyanlarınız hatırlayacaktır... Merak etmeyin her şey
yolunda azimle spor hayatıma devam ediyorum. Aşkın Hoca’nın dediklerinden
dışarı çıkmıyor, uslu ve efendi bir biçimde Reformar Pilates yapıyorum. Hocamın
dediğine göre hiç spor yapmayan biri olarak onu şaşırtıyormuşum. Yedim bende ya
da beni motive etmeye çalışıyor. Ya da gerçekten iyiyim kim bilir? Cevabı
kendisinde saklı... Ketum adam biraz :-)
Sakin
sakin geliyor, o sakinliği ile size her şeyi yaptırabilir. Siz bile farkına
varmıyorsunuz. Bir de demez mi? Daha önce bunu size demo da göstermiştim. Ne
demoymuş, neler yapmışım ben meğerse... Adam bildiğin falcı gibi... Neslihan
Hanım şimdi şu hareketi yapıyoruz ama lütfen orada, burada, şurada hissedin.
Ruhsuz muyum ben yaaa... Hissetmemek mümkün mü? Anam ağlıyor ama dedim ya
çaktırmıyorum. İnatçıyım ya! Ama bazı hareketlerin puştluğunu çözdüm. Hatta
itiraf ettim.
Size de
itiraf ediyorum eğer kendinizi bir boşlukta hissediyor yada yalnızlık, kafa
dinlemek gibi gibi bahaneleriniz hazırsa, şiddetle tavsiye ediyorum.
Annem
arada sırada bana mailler atar, akşamda “Okudun mu?” diye sorar. Yazının
tamamını olmasa da, bu haftanın içeriğine uygun olduğu için bir kısmını
sizlerle paylaşmak istedim.
Herkes
boynunda görünmeyen bir levha taşır: "Bana kendimi mühim hissettir!"
İnsanlarla
ilişkilerinizde bu levhayı hep görmeye çalışın. Eğer bu levha üzerinde iyi
çalışılırsa, bu tavsiye hayatınızı değiştirebilir. Eşinizin, çocuklarınızın,
müşterilerinizin, iş arkadaşlarınızın, hatta yolda karşılaştığınız
tanımadığınız insanların da...
0 yorum:
Yorum Gönder