Geçtiğimiz günlerde
radyoda duyduğum bir hikayeyi sizinle paylaşmak istedim...
Afrika’da maymun yakalamada
kullanılan bir sistem, çok basit bir mantığa dayanıyor...
Bir Hindistan cevizi ağaca
bağlanıyor, yalnızca maymunun elinin girebileceği kadar bir yarık açılıyor,
içine maymunun seveceği kokulu yiyecekler konuluyor ve bırakılıyor… Kokuya
dayanamayan maymun geliyor, Hindistan cevizinin içine elini sokuyor, sevdiği
yiyeceğe ulaşıyor ve yiyeceği alırken elini yumruk haline getirdiği için
Hindistan cevizinden elinin çıkması imkansız hale geliyor, yemekten de vaz geçmiyor
ve avcılar gelene kadar bu şekilde kalıyor ve yakalanıyor...
Bu tuzaktan kurtulabilen
maymun yüzdesi yalnızca; %2... Açgözlülüğünün kurbanı olan maymun sayısı;
%98... Tamamen arzularının kurbanı olan maymun sonunda avcıların eline düşüyor.
Buradan çıkan sonuç dünyaya sahip olmaya değil şahit olmaya geldiğimiz gerçeğidir.
Aç gözlülük ve daima kendinden üstünü görme, onlara özenme isteği sonunda
mutlaka sahip olduklarını da kaybetmeyle sonuçlanır… Eldeki kuş her zaman daldaki
kuştan daha iyidir, unutmayalım... Elimizdekinin kıymetini bilelim.
Sözde akıllı, sözde her
neyse kendini bilen herkese bir çift lafım var; Sözde
değil, ne olursanız olun özde olun! Biliyorsunuz söz her zaman uçar, yazı ise
her zaman kalır. J
Tabi boşuna dememişler
büyüklerimiz; “Sözüde, özüde bir insan” diye...
İnsan işi ile
büyümez, belki iş insan ile büyür. “Molla Cami”
0 yorum:
Yorum Gönder