"Kürtaj da, sezeryan
da politikacıların değil kadınların meselesi!" ne güzel söylemiş Ayşe
Arman...
Ah güzel insanlar, ah
güzel yurdum; ne günler ama ne gündem. Biz her türlü sorunumuzu hallettikte, o
gün bugün mü diye düşünmeden edemedim.
Bu yazımı okuyan herkesi
belirli bir eğitim düzeyinde, dergi ya da gazete okuyan, hatta teknolojiyi
orta, iyi, hatta çok iyi kullanan bireyler olarak düşünüyorum.
Ne alakası mı var? Çok
var… Sosyal medyada ki isyanı, basın manşetlerini düşünmüyorum ki ben. Bugüne
kadar mağdur olmuş, cehaletin çamuruna saplanmış, kanat çırptıkça batan
kadınlarımızı düşünüyorum.
Hala kadın sığınma
evlerinde koruma altında olan kadınlarımızı koruyamazken, hala çocuk esirgemede
olan çocuklarımız 2.sınıfı bırakın 3.sınıf muamele görürken, engelli
vatandaşlarımıza karşı saygı, sevgi ve öncelik hakkı tanımadığımız hatta kendilerine
korkarak bakan bir toplumun bireyleri olarak daha ne diyebilirim ki... Suça teşvik
edilen ya da işleyen çocuklarımızın topluma kazandırılması da zamanında gündem
olmuş ve şimdi tozlu raflarda yerini almış düşünce karmaşasından başka değil de
ne…? Sorarım kime? Sorarım kendime, sorarım sizlere. Ben neyi düşünürken
yanlışlık yapıyor ya da neye bakıyor da göremiyorum.
Sizlerin baktığı gözle
bakmak istiyorum bende. Bunu başaramıyorum nedense…
Ben bir kadınım, ben bir
anneyim, ben kadın hakları savunucuyum ama asla feminist değilim!
Kadınların cinsel
istismara uğradığı yetmediği gibi, istenmeyen gebelikler oluşabiliyor. Birde
üstüne şiddet görüyor. Bu kadın nereye gideceğini bilmiyor ki kürtajı düşünsün.
Bir de Uludere katliamı ile kürtaj bir tutuluyor.
Yapmayın ne olur, bu
konular siyasete gündem oluşturmamalı. Doğum kontrolü gibi algı yaratılmamalı.
Aile planlaması denilen
konu bu değil ki. Eğitim şart!
Sağlıklı düşünceler
diliyorum.
0 yorum:
Yorum Gönder