Geçtiğimiz hafta katılmış olduğum bir davette bir
arkadaşımla her telden sohbet etmeye başladık; Oradan buradan, dergiden,
işlerden, eğitimden, çocuklarımızdan. Birden döndü ve bana “Alınmaz isen sana
bir şey diyeceğim” dedi. Bende “Alınacaksam söyleme!” dedim. :-) Tabii demedim...
“Neden dergi de bazı şeyleri eleştirmiyorsun?” dedi. Bende
“Mesela?” dedim. Birden bir davette olduğumuzu hatırlayarak; “İşte bak, ne
görüyorsun?” dedi. Tabi o an için ben de, o da gördüklerimizi bir bir söyledik.
Size buradan yazmayacağım tabi bunları. Ama ne kadar haklıydı bir bilseniz.
Eğer o anda gördüklerimizi, hissettiklerimizi, eleştirdiğimiz durumları buradan
size adlı adınca bahsedersem, alınırsınız ya da benim telefonlarım susmaz! Ya
da bazılarınız şöyle bir yorum yapar; “Sen dön de kendine bir bak!”. Merak
etmeyin, ben kendime çok iyi bakıyorum.
İşte polemiklere girmek istemediğimden ve işim sadece
dergi yapmak olmadığından bu tür şeylere takılmıyorum. İnanın, yoksa bu işin
hakkını çok güzel veririm. Sonra bazılarınızın yaptığı gibi, benim adım
yaptığım işlerle değil de magazinci olarak anılır. Olsun siz beni nasıl anmak
istiyorsanız anın...
Ben işimi severek ve isteyerek yapıyorum. Birilerine bir
şey ispatlamak için değil!
Gelelim konumuza; Cemiyet hayatında sizlerin de çok
yakından tanıdığı, cici bir kızımız, öyle güzel sırt dekoltesi olan bir kıyafet
giymişti ki... Üstelik boyu, posu, güzelliği ile de bu kıyafeti çokta güzel
taşıyordu. Gel gelelim oturduğunda maalesef hoş olmayan görüntüler sergileniyordu.
Fakat kendisi de bu durumun farkında değildi... İşte arkadaşımın, neden dergin
adına yapmıyorsun demek istediği işlerden biri gözümüzün önünde cereyan
ediyordu. Ne olurdu böyle bir durumda, ne yapmalıydı işi dergicilik olan bir
bayan?
1-Fotoğrafı çektirir, hemen
sosyal medyada paylaşırdı. Birde alımlı cümleler yazardı.
2-“Bu elbiseyi giyeceksen,
taşımasını bildiğin gibi oturmasını da, kalkmasını da bileceksin” diye yazardı.
3-Kızımızdan “Frikik Sahneleri”
başlıkları baş döndürürdü.
4-Dergisinde davetten
bahsederken, “Gecenin en dikkat çeken ve en göz dolduran genç bayanı” diyerek
kareleri basardı.
Ne kazanırdım ben bu durumdan sizce, ağzınıza laf
vermekten başka?
Son söz;
Bir
insan söylediği şeylerden çok, söylemedikleriyle de insanlaşır!
“Albert Camus”
“Albert Camus”
Ve
Güzel cevap her
zaman daha güzel soruyu sorana verilir.
“E. E. Cummings”
İşte arkadaşımla geçirmiş olduğum bir gecenin ardından
size kalanlar.
Sevgiyle kalın...
0 yorum:
Yorum Gönder