Kafamda deli sorular…

Bazen içimde ki ses diyor ki susma konuş! Konuşmak; karşındaki insanı muhatap almak mı, almamak mı? Yoksa ona da söz hakkı vermek mi, vermemek mi? Hiç size olur mu? Karşınızda ki size bir şey anlatırken ya da anlatmaya çalışırken;
·      Kes sesini ben ne olduğunu biliyorum demek?
·      Neden yüzüme gülüyorsun oysaki arkamdan konuşan bir insansın, biliyorum demek?
·      Her ne yapmaya çalışıyorsan, amacının ne olduğunu biliyorum demek?
·      Sözlerin değil ama bakışların her şeyi ifade ediyor demek?
·      Sen değil miydin bunları konuşan demek?
Bu aralar bana o kadar çok oluyor ki bu durum, anlatamam. Sadece susuyorum ve izliyorum. İzlemek keyif veriyor bana. Renk veriyorlar, belli ediyorlar, dirençlerine yenik düşüyorlar...
Sonrada diyorum ki; İyi ki konuşmamışsın Neslihan. Şimdi takıldınız yine… Bana yine gelmişler mi acaba diye? Kime giydiriyorum ben? İnanın kimseye... Politik davranmıyorum sadece, ben kendime dürüstüm her şeyden önce. Herkesin kendine göre bir görüşü ve bir duruşu vardır mutlaka bu hayatta... Ben buna insanın kendi kimliği diyorum.  Konu eğitim oluyor takılıyorum, yardım oluyor takılıyorum, iş oluyor, arkadaş oluyor, oluyor da oluyor ve ben takılıyorum. İnandığım doğrularımın sonucunda her şeye söylenecek bir sözüm mutlaka oluyor.
Neden mi susuyorum? Polemik yaratmak istemediğimden... Hayatın akışında etliye, sütlüye dokunmadan kendi dünyamda mutlu mesut yaşamaya çalışıyorum. Düşünsenize herkesle aynı fikirde olduğunuzu? Ne kadar sıkıcı olur hayat. Neyi tartışırsınız? Neyi yaratabilirsiniz? Neyi geliştirebilirsiniz? Kiminle rakip olabilirsiniz? Bir düşünün...
Aklın yolu evet her zaman birdir. Ama akıllı olanlar için, küçük hesaplar peşinde koşanlar için değil.
Hadi bu hafta da benden bu kadar...
Kalın sağlıcakla!

CONVERSATION

0 yorum:

Yorum Gönder

YUKARI
ÇIK