Dün gibi hatırlıyorum geçmişi; dünlerim beni getirdi bugüne… Çok şükür hayatımda olan her şeyden çok mutluyum ve olacak olan her şeyi de mutlulukla bekliyorum. Hayatınızda mutlaka unutmak ya da hatırlamak istemediğiniz anlar vardır. Düşündükçe içinizi acıtır ya da bir yanınızı hüzün ve sinir kaplar dostlar. İnanın bu hayatta her şey bizler için. Hiç düşündünüz mü?
Hayatta karar veremediğimiz iki şey var hayatta? Biri doğum, diğeri ölüm…
Bundan sonraki hayatın tüm diliminde doğru ya da yanlış tüm kararları kendimiz alırız. Yanlış kararlarda, biz nerede hata yaptık diye dövünürüz, doğru kararlarda ise hep birilerine eh ben sana söylemiştim dercesine kendimizi doğrulattırırız.
Aslında hayatın tüm cevapları bizlerde saklı… Bu cevapların da bir anahtarı var. Bazılarınız bunu kullanmasını biliyor, bazıları da sürekli maymuncuk ile açmaya çalışıyor; kısa yol tuşu gibi... Ya da en direk yol benim yolum deyip kapıyı kırıp içeri giriyor. İşte olacakların her şeyinden bizler sorumluyuz.
Neden mi yazıyorum bunları yazasım geldi de ondan... Özgür ifade biçimi benimkisi… Bana özel hisler dökülüyor.
Ali Taran ve Ayşe Özyılmazel evliliği magazin gündeminin tam ortasına oturdu, manşetlerde yer aldı. Tek söylenecek söz vardı aslında o da; “Mesut olsunlar” Onlar adına ben bu mutluluğu yaşarken geçtiğimiz hafta twitter hop oturdu hop kalktı. Ali Taran’ın yemediği laf kalmadı.
İşte kararlardan bahsederken ifade etmek istediğim buydu. Herkes kendine göre yorum yapıyor; bırakın adam mutlu şeyleri kendi adına yapmak için karar almış ve doğru bildiği yolda ilerliyor. Zaman onun adına ilerliyor; mutluluğu ve hüznü bırakın yaşasınlar.
İnsanoğlu başkalarının mutluğunu kıskanır, neden ben olamıyorum der... Ya da başarısızlığı ile mutlu olur... Dikkat edin ıvır zıvır birileri hakkında konuşan insanlara hep bir eksiklik vardır hayatlarında ya da çaresizlik. Bu durumdan kurtulmak için de çaba sarf etmeden yaşarlar. Kendi hayatlarını yaşamayı unutup, başkalarının hayatının eleştirmeni olup çıkarlar.
İşte kararlardan bahsederken ifade etmek istediğim buydu. Herkes kendine göre yorum yapıyor; bırakın adam mutlu şeyleri kendi adına yapmak için karar almış ve doğru bildiği yolda ilerliyor. Zaman onun adına ilerliyor; mutluluğu ve hüznü bırakın yaşasınlar.
İnsanoğlu başkalarının mutluğunu kıskanır, neden ben olamıyorum der... Ya da başarısızlığı ile mutlu olur... Dikkat edin ıvır zıvır birileri hakkında konuşan insanlara hep bir eksiklik vardır hayatlarında ya da çaresizlik. Bu durumdan kurtulmak için de çaba sarf etmeden yaşarlar. Kendi hayatlarını yaşamayı unutup, başkalarının hayatının eleştirmeni olup çıkarlar.
Bu hayatın tadını çıkarmak için yaşayın ve küçük şeylerle mutlu olmasını bilin. Unutmayın buradan gidiş saatimiz ve günümüz belli değil. Kararı da biz vermeyeceğiz. Hayatınızda alacağınız tüm kararlar; size önce sağlık huzur, mutluluk, aşk getirsin diyor ve bu haftalık sözümü noktalıyorum.
Unutmayın aynaya baktığınızda gördüğünüz yüz sizden başkası değil.
0 yorum:
Yorum Gönder